3 bin 800 yıllık Hitit şehri! Tapınak izlerine rastlandı

Bahisci

Member
3 bin 800 yıllık Hitit şehri! Tapınak izlerine rastlandı

Sivas'ın Yıldızeli ilçesinde yer alan ve eski adı "Samuha" olan 3 bin 800 yıllık Hitit şehri Kayalıpınar'daki kazılarda rastlanılan yapının, Hitit döneminin önemli tanrıları arasında gösterilen Hurri Hava Tanrısı Teşup'un kız kardeşi Şavuşka'ya ait tapınak olduğu değerlendiriliyor.

ZLVw0T4wsE-0xhVniGTjYA.jpg

Kayalıpınar'da Sivas Müze Müdürlüğünce Almanya Marburg Philipps Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vuslat Müller Karpe danışmanlığında ilk kez 2005'te başlatılan kazılar, yılın belirli döneminde devam ediyor.
5KeEQA6yOUWhiuXtPCj2yg.jpg

Farklı dönemlerde yapılan kazılarda, bugüne kadar eski Asur Ticaret Kolonileri, Hitit, Roma ve Bizans dönemlerine ait yapı izleri, Helenistik, Roma ve Erken Hristiyanlık dönemlerinden kalma mezarlar, Hitit kralları, prenses, prens ve görevlilerine ait çok sayıda mühür baskısı bulundu.
K5XVbqpMekaknkTia8al2g.jpg

Kazı başkanı Doç. Dr. Çiğdem Maner, AA muhabirine, 4 Temmuz'da başlayan kazılarda 30 kişilik ekibin görev aldığını söyledi.
mEW_RHbCS06r8ULMOFSLeQ.jpg

Kültür ve Turizm Bakanlığının temsilcisi olarak da kazıya Sivas Müzesinden sanat tarihçisi Yavuz Akkaya'nın katıldığını, bölgede özellikle bir alana odaklandıklarını aktaran Maner, "Tapınak yapısı olabileceğini düşündüğümüz bir alanda çalışıyoruz. Geçen sene o alanda önemli Hititçe bir tablet parçası çıkmıştı. Büyükbaş hayvan sevkiyatından bahsediyordu, 1200 inek ve 400 öküz gibi. Bu yılki kazılarda bunu destekleyen farklı bulgulara rastladık. Dolayısıyla o alandaki tüm yapıyı ortaya çıkartmaya karar verdik ve bu seneki ana hedeflerimizden birisi bu." dedi.
RmFeLGXVlkyajNSg6M03tg.jpg

Ağustos ayında ise diğer alanlarda çalışmaya başlayacaklarını anlatan Maner, "2022'den itibaren yaptığımız kazılarda anıtsal Hitit yapısına rastladık. Burada anıtsal bir giriş var, geçen sene burada çivi yazılı belge bulundu. 'A' alanı dediğimiz alanın bir tapınak yapısı olduğunu düşünüyoruz. Bu tapınağın da meşhur Şavuşka Tapınağı olabileceği düşüncesindeyiz. Önümüzdeki haftalarda burada yapacağımız kazılar bunun doğru olup olmadığını bize gösterecektir." diye konuştu.
d81r2ZrCg0GUHJhZvjIRCA.jpg

Maner, şunları kaydetti:
MUOSMh-y4kuGg1v91hfhhw.jpg

"Bölgede tapınak olduğunu düşünüyoruz, kazılar tabi ileride farklı bir sonuç gösterebilir. Anıtsal bir girişi var, mimari ve yapı şekli olarak diğer tapınak yapılarıyla karşılaştırdığımızda benzerlikler sağlıyor.
7WiE9BZjskedZc7I5Dyj2Q.jpg

Zaten arkeolojide karşılaştırmalı çalışıyoruz. Kayalıpınar milattan önce ikinci 1000'de önemli bir yerleşim yeri. Hem eski Asur Ticaret Koloni hem de Hitit döneminde dini bir merkez. Asur döneminde çivi yazılı metinlerde tanrıça İştar'ın tapınağından bahsediliyor
V2ji1voDFkap1gPrDzHUOQ.jpg

. Hitit döneminde ise Şavuşka'dan bahsediliyor. Her iki dönem için de henüz tapınak tespit edilemedi. Ama aslında Kayalıpınar'da bulunan tüm çivi yazılı metinlerden anladığımızda dini faaliyetler, festivaller sürekli burada yapılmaktaydı. Dolayısıyla bu alana odaklanmaya karar verdik ve bütün yapıyı da bu yaz ortaya çıkartmayı planlıyoruz."
Qinh3sb5ekeXWo-BsSAcGQ.jpg

Maner, geçen yılki kazılarda 3. Hattuşili dönemi, eşi, çocukları ve kraliyet ailesine ait çok önemli mühür baskıları ortaya çıktığını anımsattı.
EaNOdHK1iU--FO-krdonCA.jpg

O mühür baskıları sayesinde o dönem Kayalıpınar'ın önemli bir yerleşim yeri olduğunu ve kraliyet ailesinin de burada yaşadığını anladıklarını dile getiren Maner, "Şu an odaklandığımız alanda bu büyük hayvan sevkiyatını destekleyen bir mühür baskısı." ifadesini kullandı.
B5H2tiKS-Uuib6but3dFfg.jpg

Kayalıpınar'da yapılan kazılarda şu ana kadar 100'e yakın envanterlik eser çıktığını belirten Maner, bunların Sivas Arkeoloji Müzesi'ne teslim edildiğini söyledi.
qwDmtao9CEWpnqSecYbxVg.jpg

Bu eserler arasında her döneme ait envanterin bulunduğunu anlatan Maner, sözlerini şöyle tamamladı:
uZNZXEyRPEmDdXLnUK2aGQ.jpg

"Kayalıpınar, Paleolitik Çağ'dan Selçuklu dönemine kadar önemli bir yerleşim yeri. Kızılırmak kenarında olması ve konumunun da yerleşimler arasında bir köprü vazifesi görmesinden dolayı kesintisiz olarak bir yerleşim yeri. Doğası da tarım ve hayvancılık için çok uygun. Dolayısıyla burada bulduğumuz bulgular ve müzeye teslim ettiğimiz eserler tüm bu dönemlere ait. Paleolitik dönemden Selçuklu dönemine kadar geniş bir yelpaze görebiliyoruz."
k8RUzyf-Fkezx8UllX18ow.jpg

XfL6RfxmVU6WLeR4SyTffQ.jpg

jTIiBjAPWUGP_yLep_QYGQ.jpg
 
Üst