Ağrı Dağı’nda donarak hayatını kaybeden iki dağcıyla birlikte tırmanış yapan tırmanıştan sonra arkadaşlarını kaybeden ve ayak bileği kırılan akademisyen Usseb Karahalil, Erzurum'da tedavi gördüğü hastanede yaşadıklarını anlattı. "Dağda göz gözü görmüyordu." diyerek korku dolu anları anlatan dağcı, "Rehberimiz hava şartlarının uygun olmadığını daha ileri gitmenin riskli olduğunu ifade etti. Aşağı yukarı 5 bin rakımdayken onlar ilerlediler." dedi.
Türkiye'nin farklı kentlerinden Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesine gelen dağcı grubu, 5 bin 137 metre yüksekliğindeki Ağrı Dağı'na tırmandı. Perşembe günü tırmanışa başlayan dağcılar, cumartesi sabahı zirveye ulaştı. İnişe geçen dağcı gruptan Dilek Gökbulak ile Muhammed Halim Dalgın kayboldu. 112 Acil Çağrı Merkezi'ne yapılan ihbar sonrası AFAD, jandarma ve sağlık ekipleri arama başlattı. Yerli rehberlerden oluşan bir ekip ile Van AFAD'dan 10, Ağrı AFAD'dan 4 kişilik ekip, dağcıları aradı.
Ağrı Dağı'nın buzul platosu olarak bilinen kuzey tarafına geçen yerli rehberler, her iki dağcıyı da donmuş halde buldu.
Kuzey rotasında 4 bin 800 metre rakımda bulunan dağcıların cenazelerin indirilmesi için çalışma başlatıldı.
Ayak bileğindeki kırık nedeniyle Erzurum'da özel bir hastanede tedaviye alınan 51 yaşındaki 3 çocuk babası Hollandalı akademisyen Karahalil, Ağrı Dağı'na tırmanışlarıyla ilgili yaşadıklarını anlattı.
Ağrı Dağı'na 18 Temmuz'da beraberindeki çocukları Siirin ve Milan ile Doğubayazı'tan ayrılıp grup halinde çıkmaya başladıklarını ifade eden Karahalil, "7 kişi dağa çıkmıştık, bir arkadaşımız 3 bin 200 rakımda gruptan ayrılıp Doğubayazıt'a döndü. 6 kişi rehber eşliğinde 4 bin 200 rakıma çıktık. Gece uyanıp kahvaltı yaptık ve 01.00 gibi tırmanışa devam ettik. Bizim grup yavaştı, yavaş yavaş tırmanıyorduk. 4 bin 800-900 rakımda Halil bey ve Dilek hanım gruptan ayrılıp ilerledi, onlar çok hızlıydı, rehberimiz onları gruptan ayrılmamaları konusunda uyarmıştı." dedi.
Bu olayın kendilerini çok etkilediğini, çocuklarının psikolojik olarak çok etkilendiğini, 2 arkadaşlarını kaybettiklerini dile getiren Karahalil, yaklaşık 5 bin rakıma ulaştıklarında olumsuz hava koşullarıyla karşılaştıklarını belirtti.
Karahalil, şöyle devam etti: "Dağda göz gözü görmüyordu, rehberimiz hava şartlarının uygun olmadığını daha ileri gitmenin riskli olduğunu ifade etti. Çocuklarımla geri dönmeye karar verdik. Aşağı yukarı 5 bin rakımdayken onlar (Derya hanım ve Halil bey) ilerlediler. Sabah saat 10:30 civarında aşağı inerken rehberin onlara ulaşamadığını ve kaybolduklarını öğrendik. Bu haber bizi cidden çok etkiledi, çok üzgünüm. Çok kısa sürede birlikte olduk, yolculuk yaptık. Dilek hanımın enerjisi gözümün önünden hiç gitmiyor. Halil bey de meslektaşımdı, o Amerika'da, ben de Hollanda'da üniversitede hocayız. Çocuklarımla güzel anlaşıyorlardı."
Rehber eşliğinde geri dönerken ayak bileğinin kırıldığını belirten Karahalil, rehberlerin kendilerine çok yardımcı olduğunu dile getirdi. Dağdan inerken ayak bileğinin kırılması nedeniyle yürümekte zorluk çektiğini, zaman zaman sürünerek aşağıya indiğini anlatan Harahalil, "Rehbeler kaybolan 2 kişiyi bulmaya gitti. Dağda kaybolanları aramaya giden rehberler hava şartları çok kötüleştiği için geri dönmek zorunda kaldı. İlk kez böyle olumsuz hava koşullarıyla karşılaştım. Hava çok heyecan vericiydi ama bir yandan da çok korkunçtu, göz gözü görmüyordu. Tipi, fırtına yüzünden kaybolma şansınız çok yüksek. Sürekli çocuklara bakıyordum. Hava çok kötü ve korkunçtu. Beni aşağı indiren rehberlerdi, onlara çok teşekkür ederim." diye konuştu.
Buhara Hastanesi Başhekimi Dr. Hulki Aşır da ayak bileği kırılan Karahalil'in tedavisinin sürdüğünü, gün içinde ameliyat edileceğini belirterek, hasta ve yakınlarına geçmiş olsun dileğinde bulundu.
20 Temmuz Cumartesi günü 5 bin 137 rakımlı Ağrı Dağı'na tırmanan gruptan 2 kişi, 5 bin 50 rakımda sis ve tipi nedeniyle mahsur kalmış, daha sonra kaybolmuştu.
AFAD, UMKE ve jandarma ekipleri, bölgede İHA destekli arama kurtarma çalışması başlatmıştı. İki kişinin cenazesi, yerel rehber Barzani Ceylan ve arkadaşı tarafından bulunmuştu.