Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İsveç’in NATO’ya Katılım Protokolü'nü imzalamasına tepki gösteren İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Söylenen bunca sözden, olan biten onca hadiseden sonra bu millete ve onun seçilmiş temsilcilerine bilgi vermek ve onları ikna etmek zorundasınız." dedi. Öte yandan Akşener, İsrail ve Filistin savaşına ilişkin de "İsrail, Gazze’yi adeta bir atış talimi alanına çevirdi. Netanyahu, bir savaş suçlusudur. Netanyahu, bir bebek katilidir. Sivilleri, çocukları öldüren Netanyahu terörüyle, müzik festivalinde gençleri tarayan, Hamas terörü, aynı şeydir." değerlendirmesinde bulundu.
Son dakika haberi! İYİ Parti Genel başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu.
İsveç’in NATO’ya Katılım Protokolü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak TBMM'ye sevk edilmesine tepki gösteren Akşener, " söylenen bunca sözden, olan biten, onca hadiseden sonra, bu millete ve onun seçilmiş temsilcilerine bilgi vermek ve onları ikna etmek zorundasınız." dedi.
Akşener'in gündeminde İsrail ve Filistin savaşı da vardı. İktidara çağrıda bulunan Akşener, Türkiye'nin harekete geçmesi gerektiğini vurgulayarak "Dünya kamuoyunu insan hakları ve uluslararası hukuk ekseninde sürdürülebilir bir çözüm hedefiyle harekete geçirmek için atılmış önemli bir adım olacaktır." dedi.
Akşener'in açıklamaları şöyle:
Sayın Erdoğan daha önce bu konu hakkında ne demişti hatırlıyor musunuz? 'Eyyy İsveç, boşuna uğraşma! Sen, benim mukaddes kitabım Kuran’ın yakılmasına, yırtılmasına müsaade ettiğin sürece biz, sizin NATO’ya girmenize evet demeyiz.' İktidar, İsveç’in katılım protokolünü imzalayıp, Gazi Meclisimize göndermiş.
Biz, İYİ Parti olarak sorumlu muhalefet anlayışımız çerçevesinde buradan bir çağrıda bulunuyoruz. Biz, NATO’nun genişlemesine karşı değiliz. Ancak, söylenen bunca sözden, olan biten, onca hadiseden sonra, bu millete ve onun seçilmiş temsilcilerine bilgi vermek ve onları ikna etmek zorundasınız. Bunun için, derhal Gazi meclisimizde bir genel görüşme açılmasını teklif ediyorum. Milletvekili arkadaşlarıma da bu konuda talimat verdim. Gelin, teklifimize olumlu yanıt verin. Böylece, İsveç’ten istediğimiz koşullar karşısında bugüne kadar hangi adımlar atılmış; Türkiye’nin, güvenlik kaygıları, hangi düzeyde giderilmiş; şeffaf bir şekilde, bizlerle paylaşın.
FİLİSTİN-İSRAİL SAVAŞI
Gazze’de, “teröre karşı savaş” iddiasıyla, yola çıkan İsrail’in sivilleri bile hedef alan gaddarlığı hız kesmeden devam ediyor. Tüm insani değerleri hiçe sayan ve artık alçak bir mezalime dönüşen bu eylemler karşısında
her fırsatta sözde insan hakları şampiyonluğuna soyunan bilindik ülkeler ise üç maymunu oynayıp katil Netanyahu’nun günahlarına utanmadan ortak olmaya devam ediyorlar.
İsrail, Gazze’yi adeta bir atış talimi alanına çevirdi. Hamas’ın terör saldırılarında binden fazlası sivil olmak üzere 1400 İsrail vatandaşı, hayatını kaybetmişti. İsrail’in karşı saldırılarında ise dört binden fazla sivil Filistinli hayatını kaybetti. Ölen sivillerin 1700’ü ise ne acıdır ki, çocuktu. 1700 günahsız çocuk, Netanyahu terörünün, kurbanı oldu. Rastgele ve vicdansızca atılan bombalar; 1700 çocuğu öldürdü. İnsanlık suçu işleyenlere karşı, ısrarla sergilenen diplomatik nezaket, derhal rafa kaldırılmalı ve gerçekler tüm çıplaklığıyla konuşulmalıdır.O gerçek de şudur: Netanyahu, bir savaş suçlusudur. Netanyahu, bir bebek katilidir. Sivilleri, çocukları öldüren Netanyahu terörüyle, müzik festivalinde gençleri tarayan, Hamas terörü, aynı şeydir. Ve sıfatına bakılmadan, hak ettiği gibi, bir katil gibi, bir terörist gibi muamele görmelidir. İnsan haklarına duyduğunuz hassasiyet konusunda eğer gerçekten samimiyseniz; Ukrayna’da, Putin’e karşı gösterdiğiniz tavrı, Netanyahu’ya da göstermek zorundasınız!
İKTİDARA ÇAĞRI
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki ABD vesayetini ve vetosunu bertaraf etmek için Genel Kurul acilen toplanmalıdır. Bunun için, Güvenlik Konseyi üyelerinin en az 9'unun veya Birleşmiş Milletler Genel Kurul devletlerinin yarıdan bir fazlasının, oy çoğunluğu yeterli. İktidara, bir çağrıda bulunmak istiyorum. Türkiye, hemen bugün bu girişimleri başlatmalıdır. Bu, hem Türkiye’nin arabuluculuk gayretlerini pekiştirecektir hem de dünya kamuoyunu insan hakları ve uluslararası hukuk ekseninde sürdürülebilir bir çözüm hedefiyle harekete geçirmek için atılmış önemli bir adım olacaktır. Biz de İYİ Parti olarak şimdiye kadar atılan her doğru adımda yaptığımız gibi bu adım için de iktidarı destekleyeceğimizi buradan ilan ediyoruz.