
Beşiktaş'ın eski futbolcusu Valentin Rosier, bir YouTube kanalına dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Trendyol Süper Lig'de son iki sezondur beklenen performansı gösteremeyen Beşiktaş'ta sağ bek oyuncusu Valentin Rosier ile bu sezon başında yollar ayrılmıştı.

Siyah - beyazlılardan Leganes'e bedelsiz olarak giden Fransız futbolcu, siyah - beyazlılarda geçirdiği dönem ve ayrılık sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.

YouTube'da yayınlanan Histoires de Foot Podcast'e konuk olan Rosier'in sözleri şu şekilde:

"Biraz isteksizdim çünkü Türkiye'yi bilmiyordum. Beşiktaş'ın büyük bir kulüp olduğunu biliyordum ama Türkiye hakkında fikrim yoktu, ligi tanımıyordum. Beşiktaş büyük bir kulüptü ama ligi yeni öğreniyordum. Sonunda imzayı attım ama teknik direktör beni istemiyordu. Beni isteyen kulüp başkanıydı. Türkiye^ye transfer olan yabancı futbolcular genellikle tanınan isimlerdi ve ben tanınmıyordum. Teknik direktör başta beni istememişti. O Türkiye'nin Zidane'ı gibi."

"Beşiktaş'ta Fransızca konuştuğumuz bir grup vardı. Ghezzal, Nkoudou ve Aboubakar. İyi bir zaman geçirdik birlikte. Her şey çok iyi gidiyordu. Sonra şampiyonluğu kazandık. Şampiyon olduğumuzda inanılmazdı. Muhteşemdi. İnanılmaz bir duygu. Şampiyonluğu kazandık, sonrasında kupa finali vardı. Takımın çoğu neredeyse uyumamıştı. Hızlı bir şekilde antrenman yaptık. Kupa finalinde ben de bir gol attım. Kazandık ve inanılmazdı."

"Ne olduğunu hala bilmiyorum. En kötü yanı, yeni sportif direktör bir hafta önce beni aradı, "Sen önemli bir oyuncusun" şeklinde bir konuşma yaptı. Bu yüzden gördüğüme inanamadım. Sonra şoförümü aradım ve "Hadi kulübe gidiyoruz" dedim. Orada çalışanlar, hatta oyuncular bile benimle görüşmeye cesaret edemedi. Çünkü onlar da saçma bir durum olduğunu biliyorlardı. Onana oradaydı, Eric de geldi ama Aboubakar ve Ghezzal yoktu. Sportif direktörle konuşmak istiyordum. Sonra "Burada neler oluyor?" dedim. "Nasıl yani?" diye cevapladı. "Nasıl bilmiyorsun?" dedim. "Bir toplantı yapılmış ve ben de orada yoktum." dedi."

"Sonra Onana'yla esas sportif direktörün odasına gittik. Çok öfkeliydim. Beni ukala bir tavırla karşıladı. "Ne oldu şimdi dedi?" Bu tavır bile beni çileden çıkardı. "Sen adam değilsin. Bu iş böyle yapılmaz. İnsan gibi gelir önceden konuşursun. Instagram'dan kovulduğumu öğrenmem ne demek? Beni neden kadro dışı bıraktın?" dedim. Cevap vermedi. Sadece eliyle dışarıya çıkın der gibi bir hareket yaptı. Açıkça söyledim, "Ben bu odadan çıkmam. Beni bu şekilde kovamazsın. Ben Valentin Rosier’im, beni öyle kafana göre kovamazsın." dedim. Çünkü ortada hiçbir neden yokken bunu yapmaya çalışıyorlar anlamadım. Sesler yükseldi, ortam gerildi, bizi ayırdılar. Dışarı çıktım, sinirimden çöp kutusuna tekme attım, kırdım. Kulüpten dışarı çıktım. Profesyonel bir oyuncuyu bu şekilde kovamazsın. Sonrasında mail attılar "Antrenmana gelmenize gerek yok" diye. Takımdan uzaklaştırıldık ve ayrı çalıştık."

"Üstelik onlar da ayrılmak istediğimi biliyorlardı. İkinci sezonun sonunda Nice beni istiyordu. Ben ayrılmak istiyordum. Ama sonunda transfer gerçekleşmedi. Ayrıca ilk sezonun sonunda Galatasaray beni istemişti. Galatasaray çok iyi bir teklif sunmuştu. Sonrasında Galatasaray teknik direktörüne (Fatih Terim) mesaj yolladım ve "Siz büyük bir kulüpsünüz ama ayrılmayacağım. Beşiktaş'ta kalmak istiyorum." dedim. Galatasaray'da daha fazla kazanabilirdim. Sonrasında bunlar yaşandı."