Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Covid-19'un yeni varyantları "FLiRT" ve "LB.1"in dünyada yayılmaya başladığını duyurdu. Uzmanlar, yeni varyantlardan dolayı ABD'de hastane yatışlarında yüzde 13'lük bir artış olduğını kaydedip virüsün yeni varyatın vücuttaki belirtilerini açıkladı. Türkiye'deki rutin test uygulamasının sona erdiğinden bahseden uzmanlar, Türkiye'de yeni vartanyatın olup olmadığına dair bilgi paylaşamadı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) iki yeni Covid-19 varyant grubu olan "FLiRT" ve "LB.1" adlı virüslerin dünyada baskın hale geldiğini duyurdu.
Yeni varyantlarda ateş, boğaz ağrısı, burun akıntısı, kas ağrısı, kusma, ishal, koku ve tat alma bozuklukları şeklinde semptomlar görülüyor.
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, FLiRT varyantının ABD, Avrupa, Asya'da test yapan ülkelerde hızla ilk sıraya yükseldiğini, geçen ayın başından itibaren LB.1 varyantının da görülmeye başladığını söyledi.
Ceyhan, "Covid-19 virüsünün yeni varyantlarının oluşması çok yanıltıcı ya da şaşırtıcı bir durum değil. Çünkü bu virüslerin özelliği bu. İnfluenza (grip) virüsü ve bu koronavirüsler sıkça mutasyona uğruyor. Dolayısıyla yeni varyantlar ortaya çıkıyor. O yüzden bazı tedbirler alarak bu dolaşımı yavaşlatmak lazım. FLiRT varyantı ilkbaharda ortaya çıktı ve hızla yaygın varyant haline geldi. Gerek ABD'de, gerek Avrupa'da, gerekse de Asya'da, yani test yapan ülkelerde ve varyant analizi yapan ülkelerde FLiRT varyantı hızla ilk sıraya yükseldi. Fakat arkasından geçtiğimiz ayın başında LB.1 dediğimiz yeni bir varyant görülmeye başlandı. Bunun ne kadar yayılacağı, ne kadar önemli olduğu henüz belli değildi. O yüzden takip listesindeydi DSÖ'nün. Geçtiğimiz hafta içerisinde yapılan değerlendirmelerde artık bunun FLİRT varyantından da hızlı bir yayılım özelliğine sahip olduğunu gördük. Görünen o ki önümüzdeki ay artık FLiRT varyantlarının yerini bu LB.1 varyantı alacak." diye konuştu.
Risk grubunda olan kişilerde yeni varyantların ölümcül seyredebileceğini söyleyen Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, "ABD'de geçen hafta bir önceki ayın ilk bu haftasına kıyaslandığında, acile başvurularda yüzde 18, hastane yatışlarında yüzde 13'lük bir artış görüldü. Tabii telaşa kapılmaya gerek yok. Herkesin aklına 2000 yılındaki o tablo geliyor; dükkanlar kapanacak, okullar, iş yerleri kapanacak diye. Öyle bir durum söz konusu değil. Ancak bazı tedbirler alınması lazım." dedi.
Bunların bir kısmının devlet tarafından alınabilecek tedbirler, bir kısmının da bireysel tedbirler olduğunu vurgulayan Ceyhan, "Yazın bu vaka artışının olmasının en büyük nedeni yeni varyantlar dışında, insanların hava çok sıcak olduğu için açık havadan çok kapalı yerlerde vakit geçirmesi. Özellikle iyi havalandırılmayan kalabalık ve kapalı yerlerde bu hastalığın çok rahatlıkla bulaştığını biliyoruz. Risk grubundaki kişiler bu tip ortamlardan mümkün olduğunca uzak durmalı. İlle de girmeleri gerekiyorsa, mutlaka N95 dediğimiz yani kendine bulaşmayı önleyen maskeleri yanlarında bulundurup öyle bir ortama girdiklerinde takmaları. El hijyenine yeniden dikkat etmek lazım. Bu gibi tedbirleri de bireysel anlamda alırsak, hiç değilse mutasyonların yayılmasını ve yeni mutasyonların ortaya çıkmasını biraz yavaşlatabiliriz. 'Yeni bir pandemi geliyor' meselesi deprem gibi, mutlaka yeni pandemiler gelecek. Bunu önlememiz mümkün değil." dedi.
Devlet tarafından da alınması gereken önlemlere dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Ceyhan şöyle devam etti: "Devlet hazırlık planı oluşturulmalı. Ve o plan herhangi bir pandemi başladığında, hemen yürürlüğe girebilecek bir plan olacak. Grip pandemisi için böyle bir plan var. Aslında her 4 yılda bir revize ediliyordu. Sonra edilmedi bir süredir. Ancak koronavirüs için böyle bir pandemi planı henüz oluşturulmadı. DSÖ'nün önderliğinde yapılıyor bu iş genellikle. Bütün ülkeler aynen seferberlik emrindeki gibi, kim o sırada neden sorumlu olacak, hangi bina, hangi araç kullanılacak gibi ayrıntılı bir plan yapmak lazım. Maalesef son birkaç yıldır Türkiye'de rutin test uygulamasından vazgeçildi. Dolayısıyla Türkiye'de varsa da yeni varyantlar bilmiyoruz. Varyant analizleri de artık yapılmadığı için, olanlar da hangi varyanttır bilmiyoruz. 'Türkiye'de herkesi tarayın' demiyoruz; ama bir sürveyans planlaması yapılıp, Türkiye'de şu anda hangi varyant ön planda hangi varyant yeni başlamış diye bunun takibini yapmak lazım. Bunu bütün Avrupa ülkeleri, ABD, Güney Asya ülkeleri yapıyor. Zaten şu ortamda, yani turizmin bu kadar kontrolsüz yapıldığı, işte bütün dünyada turistik hareketlerin bu kadar arttığı bir dönemde bir yerde çıkan bir varyantın başka bir yere gitmemesi zaten mümkün değil."
Risk grubuna uygulanacak kadar aşının temin edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, "Mevcut aşılarla gidin aşılanın diyemiyorum. Çünkü etkisini kimse bilmiyor. Dolayısıyla bizim elimizde bulunan Turkovac, Sinovac, Biontech gibi aşıların artık kullanımı olmadığı için kimse de çalışıp bu yeni varyantlara ne kadar etkili olduğunu bilmiyor. Ama teorik anlamda düşündüğümüzde etkisinin pek fazla olmadığını kabul etmek lazım. Çünkü bunlar daha etkili olabilecek aşılara bağlı bağışıklığı bile geçebilen varyantlar. Onun için hiç kimseye 'gidin tekrar aşı olun' diye bu aşılarla önermiyorum." ifadelerini kullandı.
Ceyhan, LB.1'in FLiRT ile aynı koldan gelmediğini belirterek "JN.1 dediğimiz, kışın vaka artışına yol açan bir varyantın çocuğu gibi görünüyor. Bu varyantlarda, virüs daha hızlı bulaşıyor. Bağışıklık sistemi, daha kolay alt ediliyor. Bu tabii çok yeni olduğu için çalışmalara devam ediliyor. Kaybolmuş gibi gördüğünüz bir mutantın mutantı yani çocuğu çıkıyor ve yeni bir vaka artışı dönemine yol açıyor. Klinik bulgularda hiçbir fark yok. Dolayısıyla bir kişi kendisindeki hastalığın Covid-19 olup olmadığını test yaptırmadıkça bilemez. Bunu hekim olarak ben de bilemem. Çünkü şu sıralarda çok fazla böyle vaka var." dedi.