Edirne'de aşırı sıcaklar ayçiçeklerini yaktı

Bahisci

Member
Edirne'de aşırı sıcaklar ayçiçeklerini yaktı

Edirne'de kavurucu sıcaklar ve yağışsız geçen yaz ayı, tarlalarda ayçiçeklerinin kurumasına neden oldu. Bölgede bazı tarlalaın biçilemeyecek durumda olduğunu belirtildi.

Sdd2-t20hEiOkiYu1ra54A.jpg

Kentin, kış mevsiminde yeterli yağış alamaması nedeniyle toprak doyuma ulaşamadı.
kLbDurEUAUiQWi5jTPhuQg.jpg

Yaz mevsiminin de kurak geçmesiyle, ayçiçeği ekili tarlalarda toprak çatlamaya başladı.
K6JsnUm9LUCHqppCkzFswA.jpg

Bölgedeki bazı üreticiler, ürünleri yeterli seviyede gelişemediğinden ağustos ayında başlayacak hasat dönemine endişeli girdi.
Wswa2JHkw02Hn7-rYNNKTQ.jpg

Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, ekili tarlalarda ürünlerin strese girdiğini belirterek "Kış yağışlarımız kuvvetli olmadığı için bu ilkbahar ile yaz dönemlerindeki aşırı sıcak ve kuraklık nedeniyle taban suyu yeterli olmadığından ürünler strese girdi. Ürün gelişimi açısından, tam kafa yapma döneminde aşırı sıcakların olması ürünü çok etkiledi. Hatta birçok tarlada kafa yapısı çok ufak oldu ya da tam çiçek açmak üzereyken kavruldu, hiç şu an biçilemeyecek araziler var. Bu bütün alanda değil ama kuraklıktan etkilenen belli alanlarda var. Bazı köylerimizde maalesef ki, bu yıl hasat edemeyeceğimiz çiçekler var. Hasat edeceğimiz çiçeklerde de bu geçtiğimiz yıllara göre, verim kaybı ciddi anlamda düşecektir." dedi.
5GJpaZJngk-A2KGmrCdrYw.jpg

Ayçiçeklerinin birçok tarlada kavrulmaya başladığını söyleyen Arabacı, şöyle devam etti:"Biz bakanlığımızdan bu konuyla ilgili ciddi bir destek bekliyoruz. Yani geçtiğimiz yıl sizler de biliyorsunuz kuraklık sebebiyle Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne illerine ton başına 1000 TL olan desteği 1500 TL'ye çıkarmıştı bakanlığımız. Evet, bu bizi sevindirdi ama bu yıl Kırkpınar'da Cumhurbaşkanı Yardımcımız gelmişti, kendisine de bu konuyu bizzat ilettim. Geçtiğimiz yıl verilen ton başına 1500 TL destek değil de, verim düşeceği için dekar başına kuraklık desteği bekliyoruz bakanlığımızdan. İnşallah bakanlığımız bu konuyla ilgili bir çalışma yapar, üreticilerimizi desteklerse bir nebze rahat nefes alırlar. Yani şu anki tabloda baktığımızda gerçekten verim ciddi anlamda düşük olacak bölgemizde ve hiç biçmeyen arazilerimizde olacak."
DKFwCgoiJkyLQ_wjCszAvA.jpg

Arabacı, kentin tarımsal sulamada kullanılan önemli su kaynaklarından Tunca ve Meriç Nehri'nde de su seviyesinin azlığını da vurguladı.
yLFH3MWVj0OSVnM6Ny1zNw.jpg

Arabacı, "Tunca Nehri çok daha önce başladı kurumaya, yaklaşık 1 ayı geçti aşağı yukarı bu su seviyelerinin düşmesi, yeterli seviyede sulama yapılamaması. Tabii bununla ilgili biz Vali beyin başkanlığında, il müdürlüğümüz, Devlet Su İşleri, Ziraat Odası, muhtarlarımız yani hep birlikte bir çalışma yapıyoruz. Hatta buraya gelmeden önce de yine bir toplantı yaptık il müdürlüğümüzde. Yani biz mevcut suyumuzu belli alanlarda kesinti yaparak, aşağı yukarı indirip, bütün üreticilerimizin en azından maliyetini kurtaracağı bir yıl olması için emek veriliyor. Tabii bu şu anki akan debiyle, bu suyla elimizden geldiğince en iyisini yapıyoruz ama muhakkak ki, verim kaybı ya da birtakım sıkıntılar olacaktır. Bunun tek çözümü şu an Bulgaristan'dan bir miktar su salınması. Bunu da aşağı yukarı 20 günü geçti. Tarım Bakanlığımız, Dışişleri Bakanlığımız yani bütün bürokratlarımız bu konuyla ilgili Bulgaristan'la temas içinde, taleplerde bulunuldu. Daha henüz bir sonuç çıkmadı ama inşallah oradan bir sonuç çıkar. Çıkmadığı takdirde gerçekten işimiz bu şartlarda zor." ifadelerini kullandı.
qpFOXcuSdE6Yertdviao8w.jpg

Edirne Ziraat Odası Başkanı Arabacı, nehirlerin akış hızının sulamada yeterli olmayacağının belirtti ve şöyle devam etti:"Yani bu konunun acilen çözülmesini bekliyoruz çünkü kendi kendimizi idare etme çok zor. Bugün akan debi 3 metreküp/saniye Tunca Nehri'nde. Yani bu 3 metreküple Edirne'ye kadar olan alanda idare etmek çok zor. Hem üreticilerimiz arazi sulamada sıkıntı yaşıyor. 10 gün ya da 20 gün hiç su basılamayan tarlalar var, şu an bazı bölgelerde. Yani onların can suyu versin, diye yukarıdaki birtakım pompaları durdurup aşağıya su indirmeye çalışıyoruz. Bu da ekip halinde yani il müdürlüğümüz, muhtarlarımız, kooperatif başkanlarımız, üreticilerimiz hep birlikte oturup ne yapabilirizi konuşuyoruz. Kendi içimizde gerekli müdahaleler yapılıyor ama su böyle aktığı sürece yani net çözüm olmayacak bunlar. Yani bizim ilk etapta şu an Bulgaristan'dan suya ihtiyacımız var."
2BrNuGDOjkm00wJggZ8Zuw.jpg
 
Üst