Sakarya'nın Arifiye ilçesinde yumurtacılık adı altında kemik yağı üretimi yaptığı öne sürülen tesisin yaydığı kötü koku ve bacalardan akan kurum vatandaşı bezdirdi. Adeta kedi büyüklüğünde farelerin cirit attığı tesis ile ilgili mahalle sakinleri bir önlem alınmasını istiyor.
Hanlı Merkez Mahallesi'nde faaliyet gösteren hayvansal kökenli yem ham maddesi üretim tesisinin yaydığı kötü koku ve bacalardan akan kurum mahalle sakinlerini bezdirdi.
Evlerin dibinde olan ve tesisin faaliyetleri esnasında çalıştırdığı kazanların oluşturduğu titreşim mahalleliye adeta deprem korkusunu yaşatıyor. Sokakta yıkanan çamaşırlarını asamadıklarını, pencerelerini açamadıklarını belirten mahalleli, Arifiye Belediyesi'ne defaten şikayet dilekçesi iletmesi rağmen işlem yapılmadığını aktardı. Mahalle sakinleri, adeta kedi büyüklüğünde farelerin cirit attığı tesis ile ilgili yetkililerden bir yardım istedi. Gerekli önlemlerin alınmadığı takdirde mahalleli tesisin yolunu kendi imkanlarıyla kapatacaklarını söyledi.
Tesisin kazanları aktif ettiği zaman büyük bir titreşim yaydığını belirten mahalle sakini Mustafa Nergis, “Bütün mahalle defalarca bunun için dilekçe verdik, müracaat ettik, ne kadar ikaz ettiysek olmadı. Biz ne kapı ne camı açabiliyoruz, ne de hanımlarımız bir çamaşır asabiliyor. Sabah saatlerinde buraları hep is ve kurum oluyor. Burada bırak insan, hayvan bile yaşamaz. Bunlara ne kadar rica ettiysek, müracaat ettiysek bir türlü bir çare bulamadık. Kazanlar evimizin dibinde can güvenliğimiz hiç yok. Kompresörü çalıştırdıklarında deprem oluyor diye düşünüp evden kaçıyoruz. Makineyi devridaime geçirdikleri zaman çok buhar oluyor ve bir sıkışma olup patlasa buralardaki evi değil bütün mahalleyi yok eder. Kümes hayvanlarımız vardı hepsi öldü” dedi.
Aracını yıkatmasına rağmen kurum izlerinin geçmediğini aktaran Zehra Kaya, “4 yıldır bu mahalledeyim ve geldiğimden beri aynı sorunları yaşıyoruz arkadaki fabrikadan dolayı. Gece çok sesler oluyor, gürültülü oluyor ve kötü bir koku yayılıyor mahalleye. Onun dışında arabanın üstünde siyah noktalar var. Ben bu arabayı daha iki gün oldu yıkattım. Yıkatıyorum ama bu siyah noktadan yine de çıkmıyor, yapışık kalıyor arabanın üstünde. Bütün mahallenin sorunu koku ve kurumlar. Evlerimize de giriyor, balkonlarımıza oturamıyoruz, ses de çok oluyor. Tırlar gece yarısı geliyor malzeme alıyor ya da boşaltılıyor. Ondan çok rahatsızız mahalleli olarak. Evin içine asıyoruz çamaşırlarımızı, beyazlar zaten hiç dışarıda olmuyor. Onun dışında da bir çözüm bulunması gerekiyor” diye konuştu.
Tesis içinde büyük farelerin dolaştığını ve halk sağlığını tehlikeye attığını belirten Yavuz Kurt, “18 bin nüfuslu bir mahalle burası. Burada bir kemik atık tesisi var. Burası normalde yumurta fabrikasıyız diyor ama böyle bir şey yok aslında. Buradan çok pis bir duman çıkıyor, çok pis bir koku salıyor. İçinde kedi kadar fareler var, insanların sağlığını tehdit ediyor. Onun dışında bir is yağıyor, kurum yağıyor burada. Millet burada evinin balkonuna çıkıp oturamıyor.
Biz bunu defalarca valiye, kaymakamı, belediyeye bildirdik, bir önlem alacaklar da almadılar. İki tane evin sırtında kazanlar var burada. Bu kazanlar Allah muhafaza çok yüksek derecede çalışan bir kazanlar. Patladığı anda 4-5 aileyi rahat yok edebilecek kapasitede. İmza toplattırdık biz mahallenin halkından belediye, “Tamam, çaresine bakacağız biz bunların” dediler ama hiçbir şekilde bunun çaresine bakılmadı. Bizim derdimiz şu; bu vatandaşın arkasında kim var? Nedir? Neden buna bir çare bulamıyorlar? Burası komple bir site alanı oldu yani 18 bin nüfusumuz var bizim burada” şeklinde konuştu.
Gerekli önlemin yetkililer tarafından alınmadığı takdirde kendileri çözüm bulmaya çalışacaklarını aktaran Kurt, “Tamam buraya 30 sene 40 sene önce bir ruhsat verilmiş olabilir ama o zaman burada böyle bir yerleşim yoktu. Ama şimdi burada bir yerleşim var. Buraya niye müdahale etmiyorlar? Bu pisliğe, insanların sağlığını tehdit eden bu tesis adı altındaki işletmeye neden bir şekilde müdahale edilmiyor?
Biz tesisle görüştüğümüzde, “Buraya vali kaymakam gelince durdurduk” dediler. Ama onlar gidiyor akşam saat 22.00'dan sonra burası çok değişik bir atmosfere giriyor. Bu bütün hayat olumsuz etkiliyor. Burada kimse camını açamıyor, kimse balkona çıkamıyor, kimse elbisesini asamıyor. Arabaların üstleri komple kurum. Bu sağlığa zararlı değil de ne? Bunun elle tutulur bir yanı yok. Bizim belediye başkanımız neden bu işe müdahale etmiyor? Neyin üretimini yapıyorlar, onu da bilmiyoruz. Anlatılamaz derecede mikrop saçan bir yer. Ama buna nasıl bir önlem alınıyorlar? Belediye bu ruhsatı niye iptal edemiyor? Verilmiş hak iptal edilmez diye bir şey yok. Dört kere tutanak tutarsın.
Eğer tesisi düzgün hale getirmiyorsa, çevreye hale zarar veriyorsa burayı kapatırsın. Biz buraya defalarca belediyeye buradan imza toplandı. Ama hiçbir şey yapılmadı buraya. Arifiye Belediyesi'nde ne var? Ya da bu adamın arkasını kollayacak derecede bu kadar mı büyük bir güç var? Biz artık bıktık. Bir an önce bunun ilgili mercilere aktarılmasını istiyoruz. Gerekirse biz bu iş için eğer müdahale etmezlerse burayı kapatacağız arabalarımızla ya da yolunu kazdıracağız, buraya girişi çıkışı bir şekilde yasaklayacağız. Buranın çalışmaması lazım onun için biz belediyemizin, belediye başkanımızın bu işe bir an önce el atmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.